Semendel Yayınları; "Yirmi Dördüncü Mektûb ve Şerhi, Yirmi Sekizinci Söz'ün Şerhi, Dâr-ı Saâdet Cennet ve Dâr-ı Şekávet Cehennem" adlı dört kitabı bir araya getirerek "Ölümsüzlük Seti"ni oluşturdu. 

Ölümün tamamen bir tükeniş olmadığını, "kabir" denilen bekleme salonunda çok kısa bir müddet kaldıktan sonra ebedî álemin safhalarına geçiş olacağını anlatan Bediüzzaman Said Nursî ve Molla Muhammed el-Kersî, kâinatı kuran ve işleten Zât-ı Zülcelâlin, peygamberler ve mukaddes kitaplarla gönderdiği programlara uymanın ebedî saádeti netice verdiğini, uymamanın da ebedî hüsrâna yol açtığını çok mükemmel bir şekilde izah ediyor. 

Yirmi Dördüncü Mektûb ve Şerhi: Bediüzzaman Said Nursî / Şerh: Molla Muhammed Ali Doğan 

Hayat ve varlık sahnesinde kısa bir süre görünüp kaybolan herşeyin, bilhassa insanda bıraktığı elem, keder, ümitsizlik gibi duygular, sevinç ve neş’eye dönüşebilir. Hiçbir şeyin aslında yok olup gitmediğinin işlendiği eserde; Hakîm, Rahîm ve Vedûd isimlerinin tecellileri anlatılıyor. 

Yirmi Sekizinci Söz'ün Şerhi: Bediüzzaman Said Nursî / Şârih: Muhammed Doğan 

Ebedî saâdet diyârı Cennet'in hangi vasıflara sahip olduğu anlatılan eserde, âyet ve hadislerle cismânî varlığı kaydedilen Cennet konusunda dalâlet fırkalarının ortaya attığı temelsiz iddialar çürütülüyor. Cennet'in varlığını isbat yerine oradaki nimetlerden bahsedilen kitabın son tarafında, Bediüzzaman Hazretlerinin Arapça olarak telif ettiği, isbat esaslı Lâsiyyemalar'ın meâl ve şerhi yer alıyor. 

Dâr-ı Saâdet Cennet: Molla Muhammed el-Mûşî el-Kersî 

Haşr-i cismânînin iki büyük mükâfât ve cezâ merkezinden birisi olan Cennetin; bütün tafsîlâtıyla, âyetler, hadîsler ve Risâle-i Nûr esas alınarak anlatıldığı kitapta, Cennet ve Cehennem’in varlığı ve mahiyeti konusunda ortaya atılan şüpheler izale ediliyor. Eser, Bediüzzaman’ın Yirmi Sekizinci Söz’de ileride Cennet’in letâifinden bahseden “Azîm Bir Söz”ün te’lîf edileceğine dair verdiği müjdenin bir mâsadakı oluyor. 

Dâr-ı Şekávet Cehennem: Molla Muhammed el-Mûşî el-Kersî 

Cehennem’e dâir bütün mesâilin, sıfât ve ahvâlin; onun envâ-ı türlü azâbının; dâimî şekávet mahalli olması gibi konuların, âyât-ı Kur’âniyye ve ehâdîs-i Nebeviyye ile ayrı ayrı başlıklar altında îzáh ve isbâtı. Eser, aklı meşgúl ve işkâl eden ve yanlış telâkkí edilen mesâili îzáh etmek súretiyle ümmeti doğru yönde bilgilendirme; ehl-i îmânın i‘tikádını düzeltme vazifesini de bihakkın îfâ ediyor.

Giriş Yap

Giriş Yapın ve Hesabınızı Yönetin

Bir Hesabınız Yok mu? Üye Ol