Dokuzuncu Söz'ün Şerhi
Muhammed Doğan (Molla Muhammed el-Kersî)
-
Keşfü’l-Envâr Külliyyâtı
- Tesettür Risalesi'nin Şerhi
- Yirmi Altıncı Söz'ün Zeyli ve Hàtimesi'nin Şerhi ile Beşinci Mektûb'un Şerhi
- On Birinci Söz'ün Şerhi
- Dokuzuncu Söz'ün Şerhi
- Ene Risâlesi'nin Şerhi
- İkinci İşâret’in Şerhi
- Kader Risâlesi Şerhi (Genişletilmiş Yeni Baskı)
- Yirmi Üçüncü Lem‘a, Tabîat Risâlesi’nin Şerhi
- On Dördüncü Lem‘a’nın İkinci Makámı’nın Şerhi
- Münâzarât'ın Şerhi
- Haşir Risâlesi’nin Şerhi
- Hüve Nüktesi ve Şerhi
- Yirmi Dokuzuncu Söz ve Şerhi
- Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (1. Cild)
- Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (2. Cild)
- Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (3. Cild)
- Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (4. Cild)
- Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (5. Cild)
- Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (6. Cild)
- Yirmi Yedinci Mektûb (Bir Kısım)
- İkinci Şuá‘ın Şerhi
- Yirmi Dördüncü Mektûb ve Şerhi
- Reddü’l-Evhâm (1-5)
- Telvîhát-ı Tis’a Risâlesi Şerhi
-
Rumûzu’l-Kur’ân Külliyyâtı
- Rumûzu’l-Kur’ân (1-5)
- Mir’âtü'l-Cihâd
- İ‘câzu’l-Kur’ân
- Dokuzuncu Şuá‘ın Dokuz Álî Makámı
- Kitâbu’z-Zekât
- Rahmân Sûresi’nin Tefsîri
- Nüzûl-i Ísâ (as)
- Yirmi Beşinci Mektûb, Yâsîn Sûresi’nin Tefsîri (1. Cild)
- Yirmi Beşinci Mektûb, Yâsîn Sûresi’nin Tefsîri (2. Cild)
- Yirmi Beşinci Mektûb, Yâsîn Sûresi’nin Tefsîri (3. Cild)
- Külliyyât-ı Hulûsıyye
-
Muhtelif Eserler
ta‘zím ve şükürden ibâret olan namâzı kılınız” emr eder.
Bu âyet-i kerîmede namâz yerine tesbîh ve hamd kelimelerinin zikr edilmesinin hikmeti; namâzın ma‘nâsının celâl-i İlâhîye karşı tesbîh ve cemâl-i Rabbânîye karşı hamd etmekten ibâret olduğunu ifâde etmek içindir. Hem Kur’ân-ı Hakîm, bu âyet-i kerîmelerden sonra gelen ve
وَمِنْ اٰيَاتِه۪ وَمِنْ اٰيَاتِه۪ ile başlayan âyet-i kerîmelerde azamet ve kibriyâ-i İlâhîyi i‘lân etmekle, kemâl-i İlâhîye karşı ta‘zím ve tekbîri emr eder.
Hem وَلَهُ الْحَمْدُ فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ “Göklerde ve yerde bulunan cümle mahlûkátın hamd ü senâsı, yalnız O’na mahsústur” cümlesi, nev-ı beşere ma‘nen şöyle der: “Semâvât ve Arz’daki cümle mevcûdât, bu vakitlerde Elláhu Teálâ’ya tesbîh ve hamd edip ma‘nen namâza kıyâm ederler. Ey insânlar! Siz de bu vakitlerde namâza durun ve umûm mevcûdâtın tesbîh ve hamdini, namâz ve niyâzını bir zábit gibi dergâh-ı İlâhîye takdîm edin.”
Beş vakit namâz, Kur’ân’da
sarîh bir súrette ifâde edilmemiştir.