Yirmi Yedinci Mektûb (Bir Kısım)
Musahhih ve Nâşir: El-Hâc Molla Muhammed Ali Doğan (Muhammed el-Kersî)
- 
								
									
										
											
										
										
											
										 Keşfü’l-Envâr Külliyyâtı									
								
								
- Tesettür Risalesi'nin Şerhi
 - Yirmi Altıncı Söz'ün Zeyli ve Hàtimesi'nin Şerhi ile Beşinci Mektûb'un Şerhi
 - On Birinci Söz'ün Şerhi
 - Dokuzuncu Söz'ün Şerhi
 - Ene Risâlesi'nin Şerhi
 - İkinci İşâret’in Şerhi
 - Kader Risâlesi Şerhi (Genişletilmiş Yeni Baskı)
 - Yirmi Üçüncü Lem‘a, Tabîat Risâlesi’nin Şerhi
 - On Dördüncü Lem‘a’nın İkinci Makámı’nın Şerhi
 - Münâzarât'ın Şerhi
 - Haşir Risâlesi’nin Şerhi
 - Hüve Nüktesi ve Şerhi
 - Yirmi Dokuzuncu Söz ve Şerhi
 - Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (1. Cild)
 - Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (2. Cild)
 - Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (3. Cild)
 - Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (4. Cild)
 - Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (5. Cild)
 - Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (6. Cild)
 - Yirmi Yedinci Mektûb (Bir Kısım)
 - İkinci Şuá‘ın Şerhi
 - Yirmi Dördüncü Mektûb ve Şerhi
 - Telvîhát-ı Tis’a Risâlesi Şerhi
 
 - 
								
									
										
											
										
										
											
										 Rumûzu’l-Kur’ân Külliyyâtı									
								
								
- Rumûzu’l-Kur’ân (1-5)
 - Mir’âtü'l-Cihâd
 - İ‘câzu’l-Kur’ân
 - Dokuzuncu Şuá‘ın Dokuz Álî Makámı
 - Kitâbu’z-Zekât
 - Rahmân Sûresi’nin Tefsîri
 - Nüzûl-i Ísâ (as)
 - Yirmi Beşinci Mektûb, Yâsîn Sûresi’nin Tefsîri (1. Cild)
 - Yirmi Beşinci Mektûb, Yâsîn Sûresi’nin Tefsîri (2. Cild)
 - Yirmi Beşinci Mektûb, Yâsîn Sûresi’nin Tefsîri (3. Cild)
 
 - Külliyyât-ı Hulûsıyye
 - 
								
									
										
											
										
										
											
										 Muhtelif Eserler									
								
								
 
Çünkü, küçük bir me’mûriyyet veyâhúd zábit olmak gibi bir
makámı düşünen, harekâtını o makáma
tevcîh ediyor. Onu maksúd yapıp ona çalışıyor. İhlâsı kaybeder. Uhrevî amellerini ona basamak
yapsa, bütün bütün yanlış olur. İşte böyle kudsî ve parlak bir makámı ve me’mûriyyeti, dünyâyı dahi kendine düşünmek ve gáye-i hayâl yapmak, bütün harekâtını, hattâ
uhrevî amellerini o makáma yakıştırmak súretini verdiğinden; hakíkat-i ihlâsı bozar. 
Eğer öyle bir makám verilse de, ihsân-ı İlâhî olur. İnsânın kesb ve ameli ona vesîle olamaz ve ekseriyyetle bilinmez.
Bilinmezse daha iyi olur ve bi’l-hássa efkâr-ı ámmede siyâsetçilik ve hâkimiyyet
ma‘nâsı, bu Mehdî unvânında bulunduğu ve geçmiş ba‘zı Mehdî-misâl halîfeler, o gibi hâdiselerin bir mâsadakı ve medârı olmuşlar. Elbette bu zamânda siyâsete her şeyi fedâ eden insânların nazarına karşı, Risâle-i Nûr mesleğindeki ihlâs böyle şeyleri aramaz. 
Yalnız bu kadar var ki; şâkirdlerin tam i‘timâd ve
kat‘í yakínlerini takviye için háriku’l-áde bir súrette hem Risâle-i Nûr’u, hem
Risâle-i Nûr’un şahs-ı ma‘nevîsini, hem ba‘zı şâkirdlerini, hattâ tercümânını pek büyük makámlarda bulunduklarını i‘tikád edebilirler. Çünkü, eskiden beri Üstâdlarına karşı ziyâde hüsn-i zan kabûl
edilmiştir. Hattâ, “Kur’ân’dan ve hadîsten sonra en mühim hüccet-i
îmâniyye Risâle-i Nûr’dur” diyebilirler.
Umûm kardeşlerimize birer birer selâm ve duálarını ricâ ederiz.
اَلْبَاق۪ى هُوَ الْبَاق۪ى
Kardeşiniz Saíd Nursî