Yirmi Dokuzuncu Söz ve Şerhi
Molla Muhammed el-Mûşî el-Kersî
-
Keşfü’l-Envâr Külliyyâtı
- Tesettür Risalesi'nin Şerhi
- Yirmi Altıncı Söz'ün Zeyli ve Hàtimesi'nin Şerhi ile Beşinci Mektûb'un Şerhi
- On Birinci Söz'ün Şerhi
- Dokuzuncu Söz'ün Şerhi
- Ene Risâlesi'nin Şerhi
- İkinci İşâret’in Şerhi
- Kader Risâlesi Şerhi (Genişletilmiş Yeni Baskı)
- Yirmi Üçüncü Lem‘a, Tabîat Risâlesi’nin Şerhi
- On Dördüncü Lem‘a’nın İkinci Makámı’nın Şerhi
- Münâzarât'ın Şerhi
- Haşir Risâlesi’nin Şerhi
- Hüve Nüktesi ve Şerhi
- Yirmi Dokuzuncu Söz ve Şerhi
- Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (1. Cild)
- Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (2. Cild)
- Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (3. Cild)
- Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (4. Cild)
- Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (5. Cild)
- Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (6. Cild)
- Yirmi Yedinci Mektûb (Bir Kısım)
- İkinci Şuá‘ın Şerhi
- Yirmi Dördüncü Mektûb ve Şerhi
- Telvîhát-ı Tis’a Risâlesi Şerhi
-
Rumûzu’l-Kur’ân Külliyyâtı
- Rumûzu’l-Kur’ân (1-5)
- Mir’âtü'l-Cihâd
- İ‘câzu’l-Kur’ân
- Dokuzuncu Şuá‘ın Dokuz Álî Makámı
- Kitâbu’z-Zekât
- Rahmân Sûresi’nin Tefsîri
- Nüzûl-i Ísâ (as)
- Yirmi Beşinci Mektûb, Yâsîn Sûresi’nin Tefsîri (1. Cild)
- Yirmi Beşinci Mektûb, Yâsîn Sûresi’nin Tefsîri (2. Cild)
- Yirmi Beşinci Mektûb, Yâsîn Sûresi’nin Tefsîri (3. Cild)
- Külliyyât-ı Hulûsıyye
-
Muhtelif Eserler
Elbette, o Sáni-ı Kadîr Kıyâmet’i
koparacak ve o netîceler için zıdları
tasfiye edecektir.
2) Vaktâ ki; tecrübe
vakti bitti.
O Sáni-ı Zü’l-Celâl’in hikmet-i sermediyyesi ve inâyet-i ezeliyyesi; o
tecrübenin netîcelerini iktizá
etti.
O Sáni-ı Zü’l-Celâl’in hikmet-i sermediyyesi ve inâyet-i ezeliyyesi, o tecrübenin
netîcelerini ve esbâb-ı
záhiriyyenin perdesini yırtmasını ve her şey doğrudan doğruya Hálık-ı Zü’l-Celâl’ine teslîm etmesi gibi hakíkatları
iktizá ettiği için, kâinâtı dağdağa-i
tegayyür ve fenâdan, tahavvül ve zevâlden kurtarmak ve ebedîleştirmek
için o zıdların tasfiyesini istedi ve tegayyürün esbâbını ve
ihtilâfâtın maddelerini tefrîk etmek istedi.
Elbette o Sáni-ı Kadîr Kıyâmet’i
koparacak ve o netîceler için zıdları
tasfiye edecektir.
3) Vaktâ ki; esmâ-i hüsnâ
hükmünü icrâ etti.
O Sáni-ı Zü’l-Celâl’in hikmet-i sermediyyesi ve inâyet-i
ezeliyyesi; o esmâ-i hüsnânın
tecellîlerinin hakíkatlarını
iktizá etti.
O Sáni-ı Zü’l-Celâl’in hikmet-i sermediyyesi ve inâyet-i ezeliyyesi, o esmâ-i hüsnânın
tecellîlerinin hakíkatlarını ve
esbâb-ı záhiriyyenin perdesini yırtmasını ve her şey doğrudan doğruya Hálık-ı Zü’l-Celâl’ine teslîm etmesi gibi hakíkatları
iktizá ettiği için, kâinâtı dağdağa-i
tegayyür ve fenâdan, tahavvül ve zevâlden kurtarmak ve ebedîleştirmek
için o zıdların tasfiyesini istedi ve tegayyürün esbâbını ve
ihtilâfâtın maddelerini tefrîk etmek istedi.
Elbette o Sáni-ı Kadîr Kıyâmet’i
koparacak ve o netîceler için zıdları
tasfiye edecektir.
4) Vaktâ ki; kalem-i
kader, mektûbâtını tamâmıyla yazdı.
O Sáni-ı Zü’l-Celâl’in hikmet-i sermediyyesi ve inâyet-i ezeliyyesi; o kalem-i kader mektûbâtının hakáikını iktizá etti.
O Sáni-ı Zü’l-Celâl’in hikmet-i sermediyyesi ve inâyet-i ezeliyyesi, o kalem-i kader mektûbâtının hakáikını ve esbâb-ı záhiriyyenin perdesini yırtmasını ve her şey doğrudan doğruya Hálık-ı Zü’l-Celâl’ine teslîm etmesi gibi hakíkatları iktizá ettiği için, kâinâtı dağdağa-i tegayyür ve fenâdan, tahavvül ve zevâlden
Lügat: ezeliyye, tahavvül, tegayyür, dağdağa, elbette, kurt(a), tasfiye, tecrübe, ediyye, hikmet