Tesettür Risalesi'nin Şerhi
Müellif: Bediuzzaman Said Nursi Şârih: Muhammed Doğan (Molla Muhammed el-Kersî)
- 
								
									
										
											
										
										
											
										 Keşfü’l-Envâr Külliyyâtı									
								
								
- Tesettür Risalesi'nin Şerhi
 - Yirmi Altıncı Söz'ün Zeyli ve Hàtimesi'nin Şerhi ile Beşinci Mektûb'un Şerhi
 - On Birinci Söz'ün Şerhi
 - Dokuzuncu Söz'ün Şerhi
 - Ene Risâlesi'nin Şerhi
 - İkinci İşâret’in Şerhi
 - Kader Risâlesi Şerhi (Genişletilmiş Yeni Baskı)
 - Yirmi Üçüncü Lem‘a, Tabîat Risâlesi’nin Şerhi
 - On Dördüncü Lem‘a’nın İkinci Makámı’nın Şerhi
 - Münâzarât'ın Şerhi
 - Haşir Risâlesi’nin Şerhi
 - Hüve Nüktesi ve Şerhi
 - Yirmi Dokuzuncu Söz ve Şerhi
 - Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (1. Cild)
 - Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (2. Cild)
 - Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (3. Cild)
 - Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (4. Cild)
 - Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (5. Cild)
 - Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (6. Cild)
 - Yirmi Yedinci Mektûb (Bir Kısım)
 - İkinci Şuá‘ın Şerhi
 - Yirmi Dördüncü Mektûb ve Şerhi
 - Telvîhát-ı Tis’a Risâlesi Şerhi
 
 - 
								
									
										
											
										
										
											
										 Rumûzu’l-Kur’ân Külliyyâtı									
								
								
- Rumûzu’l-Kur’ân (1-5)
 - Mir’âtü'l-Cihâd
 - İ‘câzu’l-Kur’ân
 - Dokuzuncu Şuá‘ın Dokuz Álî Makámı
 - Kitâbu’z-Zekât
 - Rahmân Sûresi’nin Tefsîri
 - Nüzûl-i Ísâ (as)
 - Yirmi Beşinci Mektûb, Yâsîn Sûresi’nin Tefsîri (1. Cild)
 - Yirmi Beşinci Mektûb, Yâsîn Sûresi’nin Tefsîri (2. Cild)
 - Yirmi Beşinci Mektûb, Yâsîn Sûresi’nin Tefsîri (3. Cild)
 
 - Külliyyât-ı Hulûsıyye
 - 
								
									
										
											
										
										
											
										 Muhtelif Eserler									
								
								
 
birkaç sene nâmahrem hevesâtına göstermenin tam cezâsı olarak o bıçaklı bacaklar Cehennem'in odunları olup, en evvel o bacaklar yanacaklarını ve dünyâda emniyyet ve sadâkatı kaybettiği için, hılkaten çok istediği ve fıtraten çok muhtâc olduğu münâsib kocayı daha bulamaz. Bulsa da başına belâ bulur. Hattâ, bu hâlin netîcesi olarak o âhirzamânda, ba’zı yerlerde nikâha rağbetsizlik ve riáyetsizlik yüzünden, kırk kadına bir erkek nezáret edecek derecede ehemmiyyetsiz, sáhibsiz, kıymetsiz bir súrete gireceği, hadîsin rivâyetinden anlaşılıyor.
“Şâyet yevm-i hesâbı nefyeden ednâ bir vehmi bulursa, o vehmi kocaman bir bürhân addeder. En nihâyet, nedâmet edip terk etmeyenlerin kalbi küsûfa tutulur, mahvolur gider. El'iyâzü billâh.” [29]
Kadının çıplak bacaklarını (birkaç sene nâmahrem hevesâtına göstermenin tam cezâsı olarak;) kısa bir müddet nâmahreme gösterilen (o bıçaklı bacaklar Cehennem'in odunları olup, en evvel o bacaklar yanacaklarını ve dünyâda emniyyet ve sadâkatı kaybettiği için, hılkaten çok istediği ve fıtraten) yaradılış i’tibâriyle (çok muhtâc olduğu münâsib kocayı daha bulamaz. Bulsa da başına belâ bulur. Hattâ, bu hâlin netîcesi olarak o âhirzamânda, ba’zı yerlerde nikâha rağbetsizlik ve riáyetsizlik) meşrû’ dâirede, Elláh (cc)’nün emri ve Peygamber (asm)’ın sünneti gereği evlenmeye isteksizlik ve hürmetsizlik (yüzünden, kırk kadına bir erkek nezáret edecek derecede ehemmiyyetsiz, sáhibsiz, kıymetsiz bir súrete gireceği, hadîsin rivâyetinden anlaşılıyor.) Müellif (ra), bu konuda şöyle buyurmaktadır:
Lügat: peygamber, cehennem, ermeni, rağbet, sünnet, nikâh