Tesettür Risalesi'nin Şerhi
Müellif: Bediuzzaman Said Nursi Şârih: Muhammed Doğan (Molla Muhammed el-Kersî)
- 
								
									
										
											
										
										
											
										 Keşfü’l-Envâr Külliyyâtı									
								
								
- Tesettür Risalesi'nin Şerhi
 - Yirmi Altıncı Söz'ün Zeyli ve Hàtimesi'nin Şerhi ile Beşinci Mektûb'un Şerhi
 - On Birinci Söz'ün Şerhi
 - Dokuzuncu Söz'ün Şerhi
 - Ene Risâlesi'nin Şerhi
 - İkinci İşâret’in Şerhi
 - Kader Risâlesi Şerhi (Genişletilmiş Yeni Baskı)
 - Yirmi Üçüncü Lem‘a, Tabîat Risâlesi’nin Şerhi
 - On Dördüncü Lem‘a’nın İkinci Makámı’nın Şerhi
 - Münâzarât'ın Şerhi
 - Haşir Risâlesi’nin Şerhi
 - Hüve Nüktesi ve Şerhi
 - Yirmi Dokuzuncu Söz ve Şerhi
 - Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (1. Cild)
 - Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (2. Cild)
 - Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (3. Cild)
 - Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (4. Cild)
 - Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (5. Cild)
 - Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (6. Cild)
 - Yirmi Yedinci Mektûb (Bir Kısım)
 - İkinci Şuá‘ın Şerhi
 - Yirmi Dördüncü Mektûb ve Şerhi
 - Telvîhát-ı Tis’a Risâlesi Şerhi
 
 - 
								
									
										
											
										
										
											
										 Rumûzu’l-Kur’ân Külliyyâtı									
								
								
- Rumûzu’l-Kur’ân (1-5)
 - Mir’âtü'l-Cihâd
 - İ‘câzu’l-Kur’ân
 - Dokuzuncu Şuá‘ın Dokuz Álî Makámı
 - Kitâbu’z-Zekât
 - Rahmân Sûresi’nin Tefsîri
 - Nüzûl-i Ísâ (as)
 - Yirmi Beşinci Mektûb, Yâsîn Sûresi’nin Tefsîri (1. Cild)
 - Yirmi Beşinci Mektûb, Yâsîn Sûresi’nin Tefsîri (2. Cild)
 - Yirmi Beşinci Mektûb, Yâsîn Sûresi’nin Tefsîri (3. Cild)
 
 - Külliyyât-ı Hulûsıyye
 - 
								
									
										
											
										
										
											
										 Muhtelif Eserler									
								
								
 
Mâdem şehirlerde fitne ve hevesât-ı nefsâniyyeyi tahrîke medâr olacak hâller köylere nisbeten daha çoktur; öyle ise, şehirlilerin tesettüre daha fazla riáyet etmeleri gerekir.
O hâlde,
Müellif (ra), yukarıdaki cümlelerinde
-hâşâ-, “Köylerde yaşayan
kadınların kollarını, yüzlerini açmaları câizdir, tesettür-i
şer’í olan çarşafla örtünmeyebilirler” demek istemiyor. Zîrâ, tesettür-i şer’í hem şehirli kadınlara, hem de
köylü kadınlara farzdır. Yalnız şu kadar fark var ki; şehirli
kadınlar, tesettür-i şer’í olan çarşaf ile örtünmeye
riáyet etmemekle hem harâm işliyorlar, hem de
fitneye daha fazla sebeb oluyorlar.
Köylü kadınlar ise nâmahremlere karşı tesettür-i şer’í olan çarşafla örtünmezlerse, harâm işlemiş olurlar. Ama, şehirdeki kadar fitneye sebeb olmazlar. Çünkü, tesettür-i şer’íye riáyet etmemekten meydâna gelen fitne ve hevesât-ı nefsâniyyenin tahrîki, köylere nisbeten şehirlerde daha ziyâdedir. (Eserin bu son baskısının yapıldığı 2017 senesinde ise, üzülerek görüyoruz ki, artık şehirli ve köylü kadınlar arasında neredeyse fark kalmamış gibidir!..)
Lügat: nisbeten, tesettür, nisbet, çarşaf, şehir