Anasayfa > Duyuru > Mübarek Üçaylar, hazine değerinde
Mübarek Üçaylar, hazine değerinde
-
İlgili Duyurular
Nefsâniyet zincirlerini kırıp sâlih kul olmanın kapılarını açan Üçaylar; zikir, fikir, şükür, tevbe ve istiğfâr ile geçebilecek çok verimli bir dönemi bize sunuyor.
Semendel Yayınları, bu dönemi yeterince değerlendirebilmek için Küçük Sözler, Dokuzuncu Söz’ün Şerhi, On Birinci Söz’ün Şerhi ve Kitâbüz’z-Zekât’tan oluşan “Namaz ve Zekât Seti”ni 250 TL olan raf fiyatından yüzde 20 indirim yaparak 200 TL'ye, www.semendel.com adresindeki sanal mağazasından satışa sunuyor.
Ayrıca Üçaylar boyunca elden düşürülmemesi gereken Mecmûatü'l-Evrâdi'n-Nûriyye ve muteber hadis kitabı Riyâzü's-Sâlihîn de sanal mağazada taliplilerini bekliyor.
Namaz ve Zekât Seti’ndeki kitaplara bir göz atalım:
Küçük Sözler: Bedîuzzamân Saîd Nursî (Üstâdın orijinal el yazısı ile)
Birinci Söz’den itibaren toplam sekiz sözün yer aldığı kitabın sol sayfalarında Üstad Bedîuzzamân Saîd Nursî Hazretlerinin kendi el yazısı ile yazdığı orijinal metin, sağ sayfalarında ise aynı metnin bugünkü Latince harflerle okunuşu yer alıyor.
Çok zor şartlar altında yazıldığı anlaşılan kitap hakkında Saîd Nursî şu ifadeleri kullanıyor: “Şu Küçük Sözler’i bidâyette müsvedde olarak kendim ve kendi müşevveş hattımla yazmaya mecbûr oldum. Çünki o vakit herkes benden çekiniyorlardı.”
Her bir “Söz”e “temsîlî hikâyecik” ile başlayan Bedîuzzamân, ilerleyen sayfalarda hikâyecikte geçen şahıs ve mekânların, gerçek hayatta nelere mukabil geldiğini anlatıyor. Kitabın fihristinde “Suhuf-i İbrâhîmiyyede aslı bulunan” tabiri ile Küçük Sözler’de vurgulanan hakikatlerin vahy ile bağlantısı olduğunu da kaydeden Üstâd Hazretleri, kullandığı temsîlî hikâyecikler konusunda şu îzâhı yapıyor:
“Elli-altmış risaleler (şimdi yüz otuzdur) öyle bir tarzda ihsan edilmiş ki; değil benim gibi az düşünen ve zuhûrâta tebaiyyet eden ve tedkîke vakit bulamayan bir insanın; belki büyük zekâlardan mürekkeb bir ehl-i tedkîkin sa'y ü gayretiyle yapılmayan bir tarzda te'lîfleri, doğrudan doğruya bir eser-i inâyet olduklarını gösteriyor. Çünki bütün bu risalelerde, bütün derin hakáik, temsilât vasıtasıyla, en âmî ve ümmî olanlara kadar ders veriliyor. Halbuki o hakáikin çoğunu büyük âlimler ‘tefhîm edilmez’ deyip, değil avâma, belki havâssa da bildiremiyorlar.” (Mektûbat, 28. Mektûb, 7. Mes’ele)
Kitapla ilgili videomuza şu linkden ulaşabilirsiniz:
http://www.youtube.com/watch?v=vL6lXjZ9d3s
Dokuzuncu Söz'ün Şerhi: Bedîuzzamân Saîd Nursî / Şârih: Muhammed Doğan
Günün yirmi dört saatinde muayyen aralıklarla kıldığımız beş vakit namazın, nasıl harika bir tekâmül kaynağı olduğu izah ediliyor. Ma‘nâ ve esrâr, ulûm ve hakáik cihetiyle Risâle-i Nûr’un en câmi‘ eserlerinden birisi olarak kabul edilen “Dokuzuncu Söz”ün Şerhi’nde, namazın bütün ibadetleri içinde barındıran bir fihriste olduğu anlatılıyor.
Zamân i‘tibâriyle bütün álemin hakíkatini hall ve keşf eden eserde; beş vakit namazın, kâinatın yaratılışından haşrin son safhasına kadarki zaman dilimlerini bir arada görmeyi sağladığı da kaydediliyor.
On Birinci Söz'ün Şerhi: Bedîuzzamân Saîd Nursî / Şerh: Muhammed Doğan (Molla Muhammed el-Kersî)
Şems Suresinin 1-10. âyetlerinin tefsiri. Kâinat ve insanın yaratılış sırrı, nereden gelip nereye gittiği, vazifelerinin ne olduğu ve namazın hakikatı. Kâinatı ve Yaratıcısını anlamak için peygamberlik müessesesinin lüzûmu. Hayatın gayesi, mahiyeti, sureti, sırr-ı hakikatı.
Kitâbü'z-Zekât: Muhammed Doğan (Molla Muhammed el-Kersî)
Bedîuzzamân Saîd Nursî Hazretlerinin, yüz yılı aşkın bir zaman önce “Münâzarât” isimli eserinde, önemle işaret ettiği zekât konusu, bütün yönleriyle ele alınarak işlendi. Dört mezhebdeki zekât hükümlerini bir araya toplayan Kitâbü’z-Zekât’ta, şer’î delillere dayanılarak kimlerin zekâtla mükellef olduğu ve kimlere verilebileceği anlatılıyor.
Dünyâ devletlerini idâre eden ve 300 kişiden müteşekkil olan gizli bir zındıka komitesinin, bütün dünyânın servetine el koyduğu vurgulanıyor. Müslümânların zekâtlarını da hîle ve hud‘a ile asıl masraf ve mecrâsından saptırıp kendi hedeflerine hizmet edecek yerlere sarf ettiği belirtilen eserde, zekât verilecek sekiz sınıf tanıtılıyor.
Kitapla ilgili videomuza şu linkten ulaşabilirsiniz:
https://www.youtube.com/watch?v=MSmqPdxR0Jc
Mecmûatü'l-Evrâdi'n-Nûriyye (Bazı sûreler, Sekîne, Tahmidiyye, Hülâsatü’l-Hülâsa):
Beş bölümlü kitapta, her gün okunması sünnet olan bazı sûreler ile Bedîuzzaman Hazretlerinin tanzim ederek devamlı okuduğu ve bütün ümmete tavsiye ettiği dualar yer alıyor. Beş bölümlü kitabın birinci bölümünde günlük okunması sünnet olan ba’zı sûreler bulunuyor. Diğer dört bölüm ise, Üstâd Bedîüzzamân (ra)’ın bizzât kendisinin tanzîm ederek devâmlı okuduğu ve bütün ümmete de okunmasını tavsiye ettiği duâlardan teşekkül ediyor.
Riyâzü's-Sâlihîn: Ebû Zekeriyyâ Yahyâ b. Şeref b. Mürî en-Nevevî (Hadîs ve fıkıh âlimi)
İmam Nevevî’nin (631-676 H/1234-1277 M) büyük rağbet gören, hadîs ilmine dair muteber kitabı. Büyük çoğunluğu Buhârî ve Müslim’den derlenen 1900 civarındaki hadis, 18 bölüm ve 400’e yakın bâba ayrılmış durumda. Her bölümün birkaç âyetle başladığı kitap, müellifin ifadesiyle şu konuları ihtivâ ediyor:
Sahibine (kitabı okuyana) âhiret yolunu gösteren, gizli ve açık edebleri kazandıran, tergîb ve terhîbi (dâvet ve sakındırmayı), Allah yolunda gidenlerin edeblerinden olan zühdü, nefis terbiyesini, ahlâkı güzelleştirmeyi, kalb temizliğini ve bunun çarelerini, âzâları günahlardan korumayı ve sapmalardan önlemeyi hedef alan ve âriflerin maksadlarını gerçekleştirmeyi sağlayacak daha başka gayeleri gerçekleştirmeyi temin edecek sahîh hadîsler.
45 yıllık ömrüne 30'dan fazla eser sığdıran İmam Nevevî, “hadis âlimlerinin efendisi” olarak anılır. Fıkıh sahasında da içtihad yapma derecesine ulaşan müellif, sahih hadisleri zayıf ve uydurma rivayetlerden kolayca ayırır, râvîlerin sağlamlık derecelerini ve hadislerde geçen garîb kelimeleri çok iyi bilir. Hadîslerden fıkhî hüküm çıkarmada devrinin en büyük âlimleri arasında kabul edilen İmam Nevevî, "Riyâżü’ṣ-Sâliḥîn min Hadîs̱-i Seyyidi’l-Mürselîn" adını verdiği eserinde, hadisleri kaynaklarda geçtiği gibi nakleder, hadisle ilgili değerlendirmeyi ya aynen alır veya kendisi birtakım ilâveler yapar.