Tesettür Risalesi'nin Şerhi
Müellif: Bediuzzaman Said Nursi Şârih: Muhammed Doğan (Molla Muhammed el-Kersî)
-
Keşfü’l-Envâr Külliyyâtı
- Tesettür Risalesi'nin Şerhi
- Yirmi Altıncı Söz'ün Zeyli ve Hàtimesi'nin Şerhi ile Beşinci Mektûb'un Şerhi
- On Birinci Söz'ün Şerhi
- Dokuzuncu Söz'ün Şerhi
- Ene Risâlesi'nin Şerhi
- İkinci İşâret’in Şerhi
- Kader Risâlesi Şerhi (Genişletilmiş Yeni Baskı)
- Yirmi Üçüncü Lem‘a, Tabîat Risâlesi’nin Şerhi
- On Dördüncü Lem‘a’nın İkinci Makámı’nın Şerhi
- Münâzarât'ın Şerhi
- Haşir Risâlesi’nin Şerhi
- Hüve Nüktesi ve Şerhi
- Yirmi Dokuzuncu Söz ve Şerhi
- Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (1. Cild)
- Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (2. Cild)
- Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (3. Cild)
- Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (4. Cild)
- Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (5. Cild)
- Arabî İşârâtü’l-İ‘câz Meâl ve Şerhi (6. Cild)
- Yirmi Yedinci Mektûb (Bir Kısım)
- İkinci Şuá‘ın Şerhi
- Yirmi Dördüncü Mektûb ve Şerhi
- Telvîhát-ı Tis’a Risâlesi Şerhi
-
Rumûzu’l-Kur’ân Külliyyâtı
- Rumûzu’l-Kur’ân (1-5)
- Mir’âtü'l-Cihâd
- İ‘câzu’l-Kur’ân
- Dokuzuncu Şuá‘ın Dokuz Álî Makámı
- Kitâbu’z-Zekât
- Rahmân Sûresi’nin Tefsîri
- Nüzûl-i Ísâ (as)
- Yirmi Beşinci Mektûb, Yâsîn Sûresi’nin Tefsîri (1. Cild)
- Yirmi Beşinci Mektûb, Yâsîn Sûresi’nin Tefsîri (2. Cild)
- Yirmi Beşinci Mektûb, Yâsîn Sûresi’nin Tefsîri (3. Cild)
- Külliyyât-ı Hulûsıyye
-
Muhtelif Eserler
Evet, nasıl ki târîhlerde, eski zamânlarda “Amazonlar” nâmında gáyet silâhşör kadınlardan mürekkeb bir táife-i askeriyye olarak hárika harbler yaptıkları naklediliyor. Aynen öyle de: Bu zamânda zındîka dalâleti, İslâmiyyete karşı muhârebesinde, nefs-i emmârenin plânıyla, şeytán kumândâsına verilen fırkalardan en dehşetlisi yarım çıplak hánımlardır ki; açık bacağıyla dehşetli bıçaklarla ehl-i îmâna taarruz edip saldırıyorlar. Nikâh yolunu kapamağa, fuhûşháne yolunu genişlettirmeğe çalışarak; çokların nefislerini birden esîr edip, kalb ve rûhlarını kebâir ile yaralıyorlar. Belki, o kalblerden bir kısmını öldürüyorlar.
(Evet, nasıl ki târîhlerde, eski zamânlarda) Mîlâddan önce yaşamış olan İskitler devrinde (“Amazonlar” nâmında gáyet silâhşör kadınlardan mürekkeb bir táife-i askeriyye olarak hárika harbler yaptıkları naklediliyor. Aynen öyle de: Bu zamânda zındîka dalâleti, İslâmiyyete karşı muhârebesinde, nefs-i emmârenin plânıyla, şeytán kumândâsına verilen fırkalardan en dehşetlisi yarım çıplak hánımlardır ki; açık bacağıyla dehşetli bıçaklarla ehl-i îmâna taarruz edip saldırıyorlar.) Âhirzamânda bütün beşeriyyeti ifsâd eden ve bütün dünyâyı sarsan gizli bir zındîka komitesinin İslâmiyyete karşı muhârebesinde nefs-i emmârenin çizdiği plân dâhılinde şeytán kumândâsı altına verilen en dehşetli askerlerden bir fırkası, kadınlar táifesidir ve onların en dehşetli silâhları dahi açık bacaklarıdır. O bıçaklı bacaklar, ehl-i îmânın, husúsan gençlerin ma’neviyyâtını yaralamakta, hattâ öldürmektedir. Bununla (nikâh yolunu kapamağa, fuhûşháne yolunu genişlettirmeğe çalışarak; çokların nefislerini birden esîr edip,
Lügat: beşeriyyet, dehş(e), taarruz, dehşet, keriyy, komite, nikâh, sinin, âmiyy